Günümüz dünyasında çok sayıda insan doğup büyüdüğü, vatandaşı olduğu ülkeden başka bir ülkede yaşamını sürdürmektedir.

Gerek iş bulma maksadı ile gerekse yabancı ülke vatandaşları ile yapmış oldukları evlilik veya benzeri sebeplerle yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarının sayısı her geçen gün biraz daha artmaktadır.

Bu sosyal olay tabiatı ile hukuk sistemini de etkilemektedir.

Yabancı ülkelerde yaşayan vatandaşlarımız yaşamlarını idame ettirirken yaşadıkları ülkede hukuki işlemler yapmakta ve çok çeşitli uyuşmazlıkları ile ilgili olarak mahkemelere intikal etmiş davalarda taraf olmaktadırlar.

Yabancı ülke mahkemelerinin vermiş olduğu kararların Türk Hukuk Sistemi açısından da geçerli olabilmesi ise Türk Mahkemelerinde ikame edilecek tanıma ve tenfiz davalarından olumlu netice alınmasına bağlıdır.

Özetleyecek olursak yabancı mahkeme ilamı tek başına Türkiye’de hüküm ifade etmemektedir. Yabancı mahkeme tarafından verilmiş kararın Türkiye’de de geçerli olabilmesi için Türk Mahkemelerinde tanıma ve tenfiz davası açılması gerekmektedir.

Uygulama da yurt dışında yaşayan müvekkillerimiz özellikle yabancı mahkemeden alınmış boşanma ilamının Türkiye’de de geçerli olabilmesi için büromuza başvurmaktadırlar.

Bizde bilimsel ve teorik bilgi vermekten ziyade uygulamaya yönelik fikir edinilmesi düşüncesi ile tanıma ve tenfiz davalarına yer ayırmayı uygun gördük.

Tanıma ve tenfiz davaları birbirine benzerlik gösteren dava çeşididir.Hatta çoğu zaman uygulamada eş anlamda kullanılırlar.

Ancak hukuk tekniği açısından farklılık gösterirler:

Mahkeme kararının icra edilecek özelliği varsa yani mahkeme kararı herhangi bir şeyin icrasını da gerektiriyorsa tenfiz söz konusudur.

Tanıma da ise; icra edilecek bir durum söz konusu değildir.Sadece yabancı devletin hukuk sistemine göre verilmiş yabancı mahkeme ilamının Türk Hukuk Sistemi açısından da hüküm ifade etmesi sağlanır.

Hukukumuzda Tanıma ve Tenfiz davaları 2675 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku (MÖHUK ) Hakkında Kanunun hükümleri ile düzenlenmiştir.

Tenfiz kararı

Madde 34 - Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilamların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk Mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır.

Yabancı mahkemelerin ceza ilamlarında yer alan kişisel haklarla ilgili hükümler hakkında da tenfiz kararı istenebilir.

Görev ve yetki

Madde 35 -Tenfiz kararları hakkında görevli mahkeme asliye mahkemesidir.

Bu kararlar kendisine karşı tenfiz istenen kişinin Türkiye'deki ikametgahı yoksa sakin olduğu yer mahkemesinden, Türkiye'de ikametgahı veya sakin olduğu bir yer mevcut değilse, Ankara, İstanbul veya İzmir mahkemelerinden birinden istenebilir.

Tenfiz istemi

Madde 36 - Tenfiz istemi dilekçe ile olur. Dilekçeye karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenir. Dilekçede aşağıdaki hususlar yer alır.

1.a) Tenfiz isteyenle, karşı tarafın ve varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad, soyad ve adresleri,

1.b) Tenfiz konusu hükmün hangi devlet mahkemesinden verilmiş olduğu ve mahkemenin adı ile ilamın tarih ve numarası ve hükmün özeti,

1.c) Tenfiz, hükmün bir kısmı hakkında isteniyorsa bunun hangi kısım olduğu,

Dilekçeye eklenecek belgeler

Madde 37 - Tenfiz dilekçesine aşağıdaki belgeler eklenir:

1.a) Yabancı mahkeme ilamının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı ve onanmış tercümesi,

1.b) İlamın kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge ile onanmış tercümesi.

Tenfiz şartları

Madde 38 - Yetkili mahkeme tenfiz kararını aşağıdaki şartlar dahilinde verir.

1.a)Türkiye Cumhuriyeti ile ilamın verildiği Devlet arasında karşılıklılık esasına dayanan anlaşma yahut o devlette Türk mahkemelerinden verilmiş ilamların tenfizini mümkün kılan bir kanun hükmünün veya fiili uygulamanın bulunması,

1.b) İlamın Türk Mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda verilmiş olması,

1.c) Hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması,

1.d) O yer kanunları uyarınca, kendisine karşı tenfiz istenen kişinin hükmü veren mahkemeye usulüne uygun bir şekilde çağrılmamış veya o mahkemede temsil edilmemiş yahut bu kanunlara aykırı bir şekilde gıyapta hüküm verilmiş ve bu kişinin yukarıdaki hususlardan birine dayanarak tenfiz istemine karşı Türk Mahkemesine itiraz etmemiş olması,

1.e) Türklerin kişi hallerine ilişkin yabancı ilamda Türk kanunlar ihtilafı kuralları gereğince yetkili kılınan hukukun uygulanmamış ve Türk vatandaşı olan davalının tenfize bu yönden itiraz etmemiş olması.

Tanıma

Madde 42 - Yabancı mahkeme ilamının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilamın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır. Tanımada 38 inci maddenin (a) ve (d) bentleri uygulanmaz.

İhtilafsız kaza kararlarının tanınması da aynı hükme tabidir.

Yabancı mahkeme ilamına dayanılarak Türkiye'de idari bir işlemin yapılmasında da aynı usul uygulanır.

Tanıma ve tenfiz davası açılması için Hukuk bürosu veya avukata müracaatınızda

Yabancı Mahkeme İlamının aslını

Yabancı Mahkeme İlamının kesinleşme şerhini (Genelde ayrı bir evrak üzerinde değil de gerekçeli kararın uygun bir kısmına vurulmuş kaşe/şerh şeklindedir.)

Ve yetkili merciler tarafından yapılmış Türkçe tercümesi (Tercüme her zaman notere müracaatla noter ile anlaşmalı yeminli tercümanlar aracılığı ile de yaptırılabilir) getirmeniz davanın açılması için gereklidir. Ağustos 2011



"Bu yazının tüm hakları Dabakoğlu Hukuk Bürosuna aittir.Ve bu yazı www.sdabakoglu.av.tr adresinde yayınlanmıştır."
Yukarıdaki ibare eklenmek şartı ile yazarın izni alınmaksızın Fikir ve Sanat  Eserleri Kanuna uygun alıntı yapılabilir.